Paralel Hayatlar
15,28 TL
Ürün stokta olmadığı için satışı yok
400 TL üzeri
KARGO BEDAVA!
Siparişleriniz
1 İŞ GÜNÜNDE KARGODA!
Stok Durumu:
Stokta yok
- Kitap Hakkında
- Yazar Hakkında
- Değerlendirmeler (0)
Yayınevi:
Doğan Kitap
Sayfa Sayısı:
276
Baskı Tarihi:
Mayıs 2013
Ebat:
13.5 x 19.5 mm
Barkod:
9786050914566
Totemini arayan ülke…
Bir enformatör olarak EGEMEN BAĞIŞ. Derinlere şnorkelle dalmak: AHMET DAVUTOĞLU. Traktör sürücüsü olarak YAŞAR KEMAL. Of not being an İSMET ÖZEL. Grafik deyince, akla, hemen onun adı gelir: BÜLENT ERKMEN. Platon’un mağarasından bir bakan ideası: İDRİS NAİM ŞAHİN. ARİ BAYRAMYAN’ın bir Higgs Bozonu olarak portresi. Bir modern tıp sanatı üstadı: TEVFİK ECDER. “Yeni dalga”sını geçen tarihçi: CEMAL KAFADAR. Paramparça TEOMAN. Uzak görüşlü bir vaşak: NİLÜFER GÖLE. Esrarengiz bir “bankacı” olarak TANER AKÇAM. Tarihçinin mutant olarak portresi: ALİ BİRİNCİ. Sıkıyönetim altında “doğru” söz: YILDIRIM TÜRKER. Bir özgürlük felsefesi: KÜRŞAT BUMİN. Bir adı Antep olan ÜLKÜ TAMER. METE TUNCAY: Babü’l Mendep’ten Sol’a… Ve daha niceleri…
Levent Yılmaz neredeyse 2000 yıl önce yaşamış olan Yunan tarihçi, yazar Plutarkhos’dan ödünç alıyor kitabının ismini: Paralel Hayatlar. Ve günümüz Türkiye’sinin gündeminde olan isimlerin en eğlenceli, en sivri dilli portrelerini çiziyor; kimi zaman okuyanın ağzına biber sürmeyi de ihmal etmiyor. Yazar, gazeteci, şair, yayıncı Yılmaz daha önce Taraf gazetesindeki aynı adlı köşesinde yayınlanan bu yazılarda “zamanın ruhu”nun peşine düşüyor. Türkiye’nin kimi zaman renkli, kimi zaman absürd desenlerden oluşan toteminin resmini çiziyor.
Kitaptan:
“Homo sacer” olarak Abdullah Öcalan
Bir kere, çok ismi var. Sevenleri için: Serok, Reber, ama en çok, Önderlik. Sevmeyenler için: İmralı, Teröristbaşı, Bebek Katili, Ayrılıkçı Örgüt Lideri. İki taraftan Apo’yu da Sayın Öcalan’ı da kullanan var. Nefret edenler ayrıca sunturlu, galiz küfürleri isim halinde çekiyorlar. Sevenler, onun için kendilerini bile yakabiliyor. Bu kadar sevilen, bu kadar da nefret edilen başka bir kişi yok Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde…
Bir enformatör olarak Egemen Bağış
Bir antropolog karikatürü vardır. Beyaz takım elbise, beyaz pabuçlar, fular, hafif beyaz sakal, beyaz panama şapkasıyla herkesin anadan yarı-üryan olduğu bir kabilenin orta yerinde durur.
Bu karikatür antropolog çoğu zaman dil bilmez, hele de ilk saha seferine çıkmışsa, bocalamaktadır: Bir yardımcı arar. Bir ara-insandır aradığı: anlamaya, tanımaya, ilişki kurmaya niyetlendiği insanlarla anlaşmasını sağlayacak bir ara yüz. Bu ara yüzün, bu enformatörün en önemli hasleti dil bilmektir. Ya yerlilerden biridir ya da bir şekilde yerlilerin arasında yaşamış, onlarla haşır neşir olmuş, onları tanımıştır.
İşte Egemen Bağış bu ara yüz, bu ara-insandır. Ama tersten enformatördür: antropoloğuna onları anlatacağına, onlara antropoloğunun ne kadar iyi insan olduğunu anlatmaya karar vermiştir; bu durum da antropolojiden çok misyoner faaliyetiyle benzeşir…
0 Değerlendirme
- 5
- 4
- 3
- 2
- 1
ÜRÜNÜ DEĞERLENDİR
Paralel Hayatlar
0 Değerlendirme