Arthur Schopenhauer, 1788’de Polonya’da doğar. 1793’te tüccar babası yazar annesiyle Hamburg-Almanya’ya yerleşir ve aile geleneğini sürdürerek ticaretle uğraşır. 1803’te burada başladığı eğitimini 1804’e kadar pek çok ülkeyi gezerek sürdürür. 1809’da Göttingen Üniversitesi’nde tıp öğrenimine başlasa da çok geçmeden felsefeye duyduğu ilgi onu bambaşka bir yöne sürükler. 1813’te Jena Üniversitesi’nde felsefe doktorasını Über die vierfache Wurzel des Satzes vom zureichenden Grunde (Yeterli nedensellik cümlesinin dört kat kökü üzerine) adlı teziyle tamamlar ve bu tezle Goethe’nin de ilgisini çeker. 1816’da basılan Über das Sehn und die Farben (Görmek ve Renkler Üzerine) adlı kitabı, Goethe’yle aralarındaki düşünsel alışverişten doğar. En önemli eseri Die Welt als Wille und Vorstellung (İsteme ve Tasarım Olarak Dünya) 1819’da yayımlanır. 1820’de Berlin Üniversitesi’nde çalışmaya başlar, ancak 1831’de kolera salgını yüzünden bu şehri terk ederek Frankfurt’a yerleşir, yalnızlığa ve doğaya tutkunluğu burada filizlenir. 1836’da Über den Willen in der Natur (Doğadaki İrade Üzerine) adlı eserini kaleme alır, 1837’de Immanuel Kant’ın Kritik der Reinen Vernunft (Arı Usun Eleştirisi) kitabının oluşumuna katkıda bulunur. 1851’de Parerga und Paralipomena, diğer adıyla Aphorismen zur Lebensweisheit (Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar) adlı bu kitabı okuyucuyla buluşur.
Dilimize de çevrilen çok sayıda eseriyle felsefe tarihinde önemli ve son derece etkili bir yer edinen Schopenhauer, Eylül 1860’ta Frankfurt’ta hayata gözlerini yumar.