Sessizlik
Bu web sitesinde, kitaplarımızın sesli kitap ya da e-kitap formatında yayınlandığı dijital abonelik ya da satış platformlarına ulaşabileceğiniz linkler yer almaktadır. Linkler aracılığıyla yönlendirileceğiniz dijital platformlar Doğan Yayınları’na ait değildir. Her bir platform kendine ait ve her ülke için değişebilen satış, abonelik, ücretlendirme, yayın ve müşteri ilişkileri politikalarına sahiptir.
Basılı Kitap Satın Al- Kitap Hakkında
- Yazar Hakkında
- Değerlendirmeler (0)
Engin Akyürek'in Sessizlik adlı öykü kitabı okuru; insanların birbirlerini gözünün içine bakarak tanıdığı, konuşarak dokunduğu, dertleşerek anlaştığı yıllara götürüyor. Çocukların hâlâ çocuk olduğu, boş arazi görünce topu alıp koştuğu, komşuların teklifsizce birbirlerinin kapısını çaldığı, bayramların hep birlikte kutlandığı, mutlulukların acıların paylaşıldığı… Aşkların like'lara kurban gitmediği, sessizliğin ayrılık anlamına geldiğinin bilindiği yıllara.
Arsızlığı aramızdaki ilişkinin zamansal yolculuğuyla ilgili değildi. Arsız olduğu zamanlar gözlerini bana diker, benimle dalgasını geçip kedilik görevlerini asla yerine getirmezdi. Kedinin görevleri mi olur, demeyin. Hani kendini iki sevdirir, yalandan mauvv der, oyun icabı da olsa suçluluk duygusu yaratır ya, ondan diyorum...
***
Dünyanın en güzel aşk sahnesini çekiyorduk. Kolumdaki hesap makineli saatime bakarak "Pardon! Saatiniz kaç?" demişti. Saatim 8.15'i gösteriyordu. Zamanın çeyrekliğinin bir lüzumu yoktu. Yirmi geçelerde inecekti zaten. Sesini içimin kayıt cihazı hafızasına almıştı. Bütün seslerde artık onunda notası olacaktı.
***
Elimdeki kömür parçalarına bakıp kardan adamımla konuşur gibi: "Anne iyi adamlar hep güzel mi gülerler?"
"Nerden çıktı şimdi bu, kim söyledi bunu sana?"
"Kim söyleyecek: Kardan adamım."
- 5
- 4
- 3
- 2
- 1