Vaiz
- Kitap Hakkında
- Yazar Hakkında
- Değerlendirmeler (0)
“Buz Prensesi”nin kahramanları Patrik ve Erika, Fjällbacka cinayetlerini araştırmaya devam ediyorlar Kadın cinayetlerinin ardında yatan sırlar… İsveç’te 2005 yılında Yılın Yazarı Ödülü kazanan Camilla Läckberg, okurlarını yine tüm dünyada büyük ilgi uyandıran polisiye romanı Buz Prenses’in kahramanlarıyla gizem dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Vaiz’de olaylar maceracı küçük bir çocuğun Fjällbacka’nın tarihi bölgesi Kungsklyftan Yarığı’nda genç bir kadın cesedi bulmasıyla başlar. Ancak cesedin altında geçmişe dayanan başka kemikler de bulunması olaya yeni bir boyut katar. Bu arada Erica bir çocuk beklemektedir, Patrik ise Erica’nın hamileliği dolayısıyla yıllık izindedir. Ancak söz konusu cesedin bulunmasıyla Patrik’in izni sona erer. Bir yandan bulunan cesedin kimliğini araştırırken, diğer yandan da kemiklerin kime ya da kimlere ait olduğunu bulmak zorundadırlar. Roman; garip bir intihar, büyük bir miras kavgası, aileler arası düşmanlık ve yeni bir cinayetle, giderek daha esrarengiz hale gelecektir. Fransa’nın en saygın polisiye yazarlarına verilen Grand Prix de Littérature Policière Ödülü sahibi olan Läckberg’in romanları sadece ülkesi İsveç’te değil, Avrupa’nın birçok ülkesinde çok satanlar listelerinin en üst sıralarında yer aldı. Kitapları tüm dünyada 5 milyonun üzerinde satan yazarın romanları İsveç’te “Fjällbacka Cinayetleri” adıyla dizi film haline getirildi. Yorumlar “Birinci sınıf bir İskandinav polisiye yazarı İngiliz yayın dünyasında üst sıralara çıkıyor.” – The Times “Läckberg İsveç manzarasıyla kan dondurucu korkuyu harmanlamakta usta.” – The Guardian Kitaptan Yattığı yere dokundu ve avucuna aldığı kumlu toprak parmaklarının arasından süzüldü. Güçlü bir toprak kokusu; yapış yapış, iç bayıltıcı derecede tatlı bir koku vardı. Yeraltında olduğu hissine kapıldı. Klostrofobiyle birlikte büyük bir panik duygusu sardı içini. Bulunduğu yerin boyutlarını bilmese de duvarlar üzerine doğru geliyormuş gibi hissetti. Hava tükeniyormuş gibi gelince elini boğazına götürdü ama sonra paniği kontrol altına almak için derin ve sakin nefesler almaya zorladı kendini. Soğuktu. Birden, üzerinde külotundan başka giysi olmadığını anladı. Her yeri ağrıyordu; titredi ve kollarıyla kendini sararak dizlerini karnına doğru çekti. İlk panik dalgası, kemiklerini kemiren, güçlü bir dehşete bırakmıştı yerini. Oraya nasıl gelmişti? Ve neden? Onu kim soymuştu? Aklı ona, bu soruların cevaplarını muhtemelen bilmek istemeyeceğini söylüyordu. Başına kötü bir şey gelmişti ama ne olduğunu bilmiyordu – bu da onu felç eden dehşeti ikiye katlıyordu.
- 5
- 4
- 3
- 2
- 1